Cumartesi, Ekim 20, 2007

…GİBİ YAŞAMAK



--

                     Koca Aşık Veysel seslenir; yüreğinin derinliklerinden. "Koyun verdi, kuzu verdi, ot verdi, /  Kazmayınan, karnın yarmayınca, kıt verdi./ Benim sadık yarim kara topraktır."

                     Sanmayın çok güzel ve uyaklı duygusal yazınca, çok kaliteli adam olunuyor. Ben, sen o, biz siz, onlar ve cümle alem bilir ki; insanlığın sarrafı, insandır. İNSAN kendine yapılan davranışları ölçer tartar. Diğer insanlara ona göre değer verir. İnsanın kendi kendine yaptığını, cümle alem toplansa yine başaramaz.

                     İnsanın ve insanlığın başardığı; bilimsel değerler; insani değerler, ticari değerler, siyasi değerler, dini değerler, kültürel değerler   yine insandan beslenerek; KALICILIĞA ULAŞIR. Kalıcı olan, güzel olan, insanın ve insanlığın yarattığı güzelliklerdir.

                     Siz bunun adını ne koyarsanız koyun. İster; iyilik, yardım, dayanak, olanak, hayır hasanet, ihsan, hediye, bağış deyiniz. Kendinizi,   bu değerlere adadıysanız; Ölümsüzlüğe adım atmış sayılırsınız. Bir başka söylemle; adam gibi adam olarak, yaşadığınız anılır.

                     Kazandığınızı kendi kucağınızda, kendi dünya zevkleriniz için tüketirseniz; buna da kedi gibi yapmak; yani yediğini içtiğini yaşadığını   kendine sunulan saygıyı görmeden yaşayanlara, "KEDİ gibi gözü yumuk yemek" denir.

                     …GİBİ GİBİ YAŞAMAK, YAŞIYORMUŞ GİBİ YAPMAK, YAPIYORMUŞ GİBİ DAVRANMAK… arasında ki farkları açıklamak için kendimi sorumlu tutum.

                     Yazımızın başına dönerek yeniden düşünmeye çalışalım. Doğanın tüm sunumlarını kendi ellerinde tutmaya çalışan çıkar çevreleri, sanki bu sunumları kendilerininmiş gibi yaparak, kendilerine bir uluhiyet vermelerine, bu durumu siyasi çıkarları için argüman olarak kullanmalarında bir çelişki var diyorum.

                     İnsanlarımızın, insan gibi yaşamaları, bir insan hakkıdır. Adam olmak için, insana; adam gibi davranılır, adam gibi yaşar ve adam gibi yaşatılır. Osman Gazi'nin kayın pederi; ŞEYH EDEBALİ; "İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın." Diyor.

                     …GİBİ YAPMAK; İNSANI ÜZER. Dileğim odur ki; Tüm insanlığımızı bu gibilerin şerrinden korusun.

                     ASLAN GİBİ yaşayan ve davrananlarla, KÖPEK GİBİ yaşayıp, davrananların sapıklıklarından, insanlığımızın zarar görmemesi için   çalışmak, ayrı bir erdemdir diye düşünürüm.

                     Kişilerle hiçbir alıp vereceğim olamaz. Yobazlık, ikiyüzlülük ve hem orada, hem burada olmak insanın yaradılışına ve doğanın yapısına aykırıdır. Ya varsındır, ya yoksundur. Var isen varlığını, yok isen yokluğunu herkes bilsin.

                     Serçenin davranışlarıyla, kartalın davranış modeli farklıdır. Atalarımız ne demişler; "Her kuşun eti yenmez. Aslan yattığı yerden bellidir. Deve, dev gibidir. Ama eşek başı çeker."   Bütün kuşlar güzeldir. Kendi doğaları içinde. Onların, sadece yaşam ortamları farklıdır. Su kuşlarıyla, yırtıcı kuşları,  göçmen kuşları…. Yaşam ve duygu dünyalarını iyi anlamak ve yorumlamak anlamlı olur.

                     Ozanımızın deyimiyle; "Sadık yare" ulaşmak,   özüne ve sözüne sadık olmak, çalışmanın hazzını içinde duymak, sana sunulan olanakları nimetleri doğru değerlendirip hakkını vermek gerekir.Yer yüzünü oluşturan , sonunda ulaşacağımız menzil TOPRAK gibi; verimli, örtücü, bağışlayan, kucaklayan ve var eden yaradılışı benimsemektir; ADAM GİBİ ADAM OLMAK

 

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home