NİNEMİN AKLI
“YA BİNDİRME;
YA FERYAT ETME”
Filozof gibi bir akçakocaydı Ninem…Öfkelendiği zaman; zemheri ayazında bir kırbaç gibi şaklardı suratlarda; olmayan dişleri arasından dökülen sözler…Derdi ki; “Adama bakıp; arıyorsan sakalında keramet;
Keçiler yeter sana; adamı dinlemeye ne hacet!..”
Sözüne açıklık getirmek için de eklerdi;
Adam utanmıyorsa yalanından; yalan bari utansın adamın sakalından!..
Hani; bilirsiniz hikayeyi…” Adam girmiş kalabalık bir bara; biraz efe; basmış narayı!...
“Heyyt!” demiş; “Heyytt!” var mı bana yan bakannnn!?...”
Fırlamış karşı köşeden iri yarı bir ızbandut; ve görmüş restini Nara atanın!...
-- Varrr lenn!... N’olacak!!!..
Bakmış bizimkisi pabuç pahalı; sakin adımlarla yürüyüp, girmiş adamın koluna… Yeniden basmış narayı!...
--“Var mı lennn ikimize yan bakan!...” Yoksa ninem haklı mı; “binenin çoksa, kabahati eşekliğinde ara!” der dururdu da!…. “Ya bindirme; ya feryat etme!..
Toplum olarak duyarsızlığımız çoğaldı. Arsızlığımız ayyuka çıktı. Hovardaca yaşama kaliteli yaşam olarak algılandı.
Türk Lokantalarında; salyangoz çorbası, kurutulmuş balık, Japon yemek menüsünden “SUŞİ”(neyse) yemeğe çıkarıyoruz sevgililerimizi.
Dünyanın bin türlü patırdı, kütürdünün arasından barış çıkarmaya çalışıyoruz. Adamın ayağına gidiyorsunuz adam hastalanıyor, senin ki bir gün sonra sarayına davet ediyor. Benim dünyanın efendisiyim diyerek.
Dünya coğrafyasında bilmeyen yok Eş başkanların ne görev üstlendiğini, bizim üstadlar Şimdi çini fetih etmeye gittiler. Atalarının Orta Asya’dan göç etmelerine sebep olan, Bin yıllar boyunca Türk ırkı düşmanı olanlar tüm incik, boncuk oyuncak ve elektronik piyasasına egemen hin ve Çin oyunlarına mı ihtiyacımız var?
Ama insan oğluyuz, “ Hem ağlar, hem gelin oluruz.” Cicim gülüm dönemi bitince elin oğlu, karşımızda “AYI” oluverir. Sözü diken, eli batan olur bize.
Sözün sonunu Bursa yöresinden bir bir dörtlük türkü sözüyle bağlayalım.
“Menevşesi tutam tutam, arasına güller katam,
Sengel menevşelim sen gel yayla yollarından döngel”
Bili mi bila bili mi bila la la lay,
Bili mi bila bili mi bilala la la lay…”
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home