Perşembe, Ağustos 09, 2012

SEVGİNİN YÜCELİĞİNDE

Konu sevgi olunca, yazmak zorlaşır. İnsanın en kapalı yanı, sevgi dünyasıdır. Her insanın neyi sevip, sevmeyeceğini kestiremezsiniz. İnsanın, insana yaklaşımı, tedirginlikler içinde gerçekleşir. Asıl konumuz insani konulara açıklık getirmektir.

            Büyük ozan Orhan Şaik Gökyay’ın dizeleriyle konumuza giriş yapalım.

………………………

Gökyay ’ım ne yazsan ziyade değil,
Bu sevgi bir kuru ifade değil,
Sencileyin hasmı rüyada değil,
Topun namlusundan görenlerindir.”

            “…Kuru bir ifade” olmayan “SEVGİ” kavramını kavramaya çalışalım.

 “Özel yaşamımızda Sevgi ölçüsünde bereketli başka bir duygu yoktur. Gerçek Sevgi, yayılan ışığa benzer. Güneş gibi, iyiyi ve kötüyü, haklıyı ve haksızı ayırt etmeksizin aydınlatır.”

İnsan sevgi ile yükselir ve ancak sevgi ile yaratır. Sevgi yaratıcı ve yapıcıdır. Sevginin dünyamızda yeşerip gelişebilmesi için üç aşamanın varlığı söz konusudur.

1.  Kendini Sevme: İnsan ilk yaratıcılığı, kendi üzerinde sergilemeli, kendi kişiliğini şekillendirmeli ve kendini tanımalıdır. Böylece insanoğlu, önce en birinci obje olan kendisine sevgi ile yaklaşmayı becerebilmelidir. Kendini seven, kendisine sevgiyle yaklaşan insan kendini daha iyi tanıyıp, eksikliklerini gidermeye, daha iyi olmaya çalışacaktır. Ayrıca kendine karşı acımasız olmayıp, hoş görülü ve bağışlayıcı da olacaktır.

2.  Başkalarını Sevme: Kendisi sevgi ile güçlenen insan, çevresindeki diğer insanlara bir şeyler verebilmek, onların yaradılışlarına katkıda bulunmak, onlara sevgi vermek ister. Böylece, Başkalarını Tanıma aşamasına gelinir. Çünkü başkalarını sevmek, onları tanımaya başlamakla ilk hızını alır. Tanımadan sevemeyiz, tanıdıkça severiz, tanımak için ise, ilgi göstermek, anlamaya çalışmak ilk koşuldur. Unutulmamalıdır ki, Sevgi, bilgi gibidir. Vermekle, paylaşılmakla tükenmez. Nasıl bilgi bizde varsa ve başkalarına öğretmekle yok olmayacaksa, sevgi de bizde olduğu sürece, başkalarına vermekle tükenmez.

BUNUNLA BİRLİKTE

Yaşamımızda vereni mağrur, alanı mahcup etmeyen tek olgu Sevgidir. Kendinden emin olmayan insan, sevgiyi kendisinde değil, karşısındakinden bekler.

3.  Paylaşılan Sevgiye Erişmek: Sevgiyle dolu, güçlü, yaratıcı ve yapıcı nitelikteki insanlar, başkalarına da aynı sevecenlikle ve vericilikle yaklaşıp ellerini uzattıkça, uzanan ellerin yolları kesişecek, insanlar sevgilerine karşılık beklemedikleri halde kendilerine de aynı duygularla bakan insanların varlığı ve çokluğu nedeniyle ihtiyaçları olan sevgiyi fazlasıyla alabileceklerdir.

Sevgi, Prof. Leo Buscaglia'ya göre, bir garanti olmadan kendimize yüklenimde bulunmak, karşı kişide bizim sevgimizle sevgisinin oluşacağı umuduyla kendimizi tümüyle vermek, bir şeyler beklememek, paylaşmaktır.

Sevgi bir ayna gibidir. Bir kişiyi sevdiğinizde o kişi sizin aynanız, siz de onun aynası olursunuz... Bu aynalar bir diğerinizin sevgisini yansıtırken sizler de sonsuzluğu görürsünüz.

Sevginin üç temel unsuru mevcuttur.

1.  Sevginin etken yapısında almaktan önce vermek vardır. Ancak kişi sahip olmadığı şeyi veremez.

2.  İkinci unsur ise İlgidir. Seven kişinin, sevdiğine duyduğu ilgi, ilginin varlığı, sevginin de varlığına delildir.

3.  Sorumluluk, Saygı ve Bilgi, beraberce sevginin diğer bir unsurudur.

Sevgi, yaptıklarıyla belli olur. Sevgi bir irade olayıdır, yani sevgide hem niyet vardır hem de eylem. Sevgi, dostluğun bağı ve toplumsal birliğin temelidir. Kötülükleri, çekişmeleri, çatışmaları, kini, kıskançlığı, bencilliği, umursamazlığı giderir. Ancak insan, yaratılışında sevgi doludur.

 Sevginin önemini ve değerini anlayamayan bir insan bunu kötüye kullanınca, bir diğeri sevgisini esirgemeye başlar. O halde koşulsuz sevgi her şeyin öz’üdür.

Gerçek, koşulsuz sevgi, duyarak, düşünerek, anlayarak verilen ve aynı şekilde alınan bir sevgidir. Sevginin hiçbir karşılığı beklenmez. Özden öze ve içten içe uzanan böylesine bir sevgi, güzellikleri oluşturur.

Koşulsuz sevgi, beyazın renklerle ilişkisidir. Çoğumuz, beyazı, renk yokluğu olarak algılarız. Beyaz, varolan tüm renklerin bileşimidir. Sevgi de öyle. Sevgi, duyguların (nefret, kızgınlık, şevhet, kıskançlık, şüphe) yokluğu değil, tüm duyguların bileşimidir.

Sevgi, bireysel ve toplumsal ilişkilerde dostluk ve kardeşliğin harcı (birleştirici katkı maddesi) olup, nasıl ki doğa, kendi yasalarıyla uyumlu bir mükemmellik düzeni içinde işlevini yürütürse, insan yaşamındaki mutluluk kaynağı ve göstergesinin şaşmaz düzen de insan sevgisidir

Sevgi, doğal bir duygudur. Sınırsız ve koşulsuz; açıkça ve utanmadan; normal ve doğal olarak sevginin ifade edildiği bir ortamda büyüyen her çocuk sevmenin ve sevilmenin hazzını yaşar.

Çarpıtılmış sevgi, kontrol ve manipülasyon aracına dönüşür, doğallığını yitirir.

Sevgi, bütün kapalı kilitleri ve kapıları açan bir anahtardır”

            Sevgiyi tanımadan sevmeye kalkanlara paylaşılması gerekenler. Sevgi mangal gibi yürek, sonsuz emek,fıtık olmayan omurga, demirci körüğü gibi akciğer, yağ üretmeyen karaciğer, demir gibi bilekler, kalas gibi bacaklarla insanı, insanlığı kucaklayan dev bir yapı ister.

            Sevginin her türlüsünü (insan sevgisi, vatan sevgisi, yar, çocuk, hayvan… sevgisi) tatmak isteyenlere duyurulur.

            Sevgililer gününü bu duygu ve içtenlikle tüm insanlara sağlık, esenlik huzur ve sevgi içinde kutlamanız dileklerimi kabul ediniz.

KAYNAKÇA

 1. LEO, Buscaglia : Sevgi 2. MAY, Rollo  : Kendini Arayan İnsan

3. WALSCH, Neale Donald  4. ZUKAN, Gary   : Mutlak Gücün Yolu

5. PECK, M.Scott    : Az Seçilen Yol 6. CARNEGIE, Dale  : Üzüntüyü Bırak, Yaşamaya Bak

7. Prof.DÖKMEN, Üstün  : Varolmak, Gelişmek, Uzlaşmak  8. GOULSTON, Mark-                      

    GOLDBERG, Philip  : Kendi Yolunuzdan Çekilin

bir duygu yoktur.

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home