SÜRÜSELLİKLERİMİZ
Akıl düşüncelerimizin süzgecidir. Akıl süzgecinden geçmeyen düşüceler sonucu gerçekleşen eylemler, bizim kaderimizi belirler. Bu benim yaşam deneyimim. Düşüncelerime katılıp katılmamak size kalmıştır.
Genel basından bir alıntı: Alıntının konusu;”BENİM” kavramı. Bu evrende benim olan sadece kendimin bedeni, düşüncelerim hal ve hareketlerimdir. Daha geniş anlamda söylersem yaşamsal devinimlerimdir.
Ancak birileri çıkıpta;”Ben isterim… Benim valim!, Benim bakanım! Benim vekilim! Benim milletim! Benim memurum! Benim devem! Benim çadırım! Benim dinim! Benim sultanım!.. hep ben… ben… ben..” diyerek biz diyemiyorsa ortada bir durum vardır. Sorarlar insan ya diğer insanlar kim?
Karadeniz insanımızın simgesi olan TEMEL’in bir av macerasını okuyalım.
“Dört kişilik avcı grubu, tecrübeli avcı Temel’in önderliğinde ilerlemektedir. Karşılarına küçük bir delik çıkar. Temel:
- “Yatın yere, tavşan deliği! ”
Bütün avcılar yere yatarlar. Gerçekten bir müddet sonra delikten tavşan çıkar. Avcılar hemen vururlar. Tekrar yürümeye
başlarlar. Bir süre sonra büyükçe bir delik çıkar. Temel:
- “Yatın yere, tilki deliği! ”
Yatarlar. Biraz sonra tilki çıkar, onu da vururlar. Tekrar yola düşerler. Bu defa daha büyük bir delik çıkar. Temel:
- “Yatın yere, ayı ini! ”
Yere yatarlar ve çıkan ayıyı vururlar. İyice keyiflenen avcılar yürümeye devam ederler. Kısa bir zaman sonra kocaman bir deliğin
başında dururlar. Acemiler hep birden Temel’e bakar. Temel:
- “Uşaklar ne çıkacağını bilmiyorum. Ama yatın yere, ne çıkarsa bahtımıza ”
Ertesi gün gazetelerde:
‘Dört avcı tren altında can verdi...’”
SONUN SONU: AKLINI KULLAN, AKILLIM. BEN, BEN DİYENLERE KARŞI.
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home