“HOŞ SADA”
İhsan DURAK
Öğretmen (E)
http://ihsan.durakailesi.com
Dilim, “FESTİVAL” sözcüğünü kullanmaya varmıyor. Benim özüm değil. Nasıl
tanımlaman gerekir bilemiyorum? KÜLTÜR ŞÖLENİ, ÜRÜN GÜNLERİ,TANITIM GÜNLERİ
ULUS GÜNLERİ, SINDIRGIDA TANIŞ GÜNLERİ gibi benim aklıma takılan saçma
sapan isimler. Yöre insanlarımız; ekonomik, sosyal ve kültürel değerlerini
sunma olanaklarına kavuşurlar.
5000 yıl önce Gılgameş Destanı’nda;”URUK KRALI GILGAMEŞ’(Yarı tanrı, yarı
insan, yarı kral) davulunun sesi “HEP BİRLİKTE, HEP BİRLİKTE”diyor.
Ülkesinde ki İnsanları; uyanmaya, çalışmaya, başarmaya, sonsuzluğa ulaşmaya
davet eder. Komşu krallarla barış ve dayanışma içinde olmayı hedefler.
Zorlukları birlikte aşmaya çağırır.
Halkımızın;övünçlü, kıvançlı, mutlu zaman dilimlerini yaratmayı başarmak
hedef alınmalıdır. Bu güzel toplanma, kutlama, anma paylaşım günleri;etnik
özellikleri öne çıkaran, kutlama ve kutsama günlerinden çıkarılmalı.
Yöremizin insanımızın, konuklarıyla “hep birlikte” olacağı, sevincini ve
övüncünü paylaşabileceği günleri görmek, daha anlamlı olur.
Sayın VALİMİZ SÜLEYMAN KAMÇI’nın Sındırgı kaymakamlığı döneminde açılan
AFİŞ yarışmasının katılımcısıyım. O günlerde afiş ve sembol yarışmalarına
katılacakların; Sındırgıyı hangi özellikleriyle tanıtacaklarının
şartnamesini okudum. Bu şartnameye uygun tasarımlarımı gerçekleştirip teslim
ettim. Olay budur. Sorun, “Sındırgının Kimliği Sorunu” Bu kimlikte neler yer
almalı? Tarım, sanayi , kültürel değerlerin korunduğu, tüm insani
değerlerin, en güzel ve onurlu bir şekilde yaşandığı , yaşatıldığı, cıvıl
cıvıl insanlarıyla, yaşanılası alan, kimliği mi yaratmak gerekir?
Anılan yarışmada öne çıkan değerler; Sındırgı’mızın tarihi, insani
güzellikleri, yer altı ve yer üstü zenginlikleri, ürünleri, el sanatları,
kahramanları ve kahramanlıkları, güreşçiliği, biniciliği, doğal
güzellikleri...” olması bu yarışmaya katıl maya dayanak oldu.
Sonra ne oldu? Büyük idda. “Dünyayı halıyla donatacağız.” Çok güzel.
Şenliklerin adı bu ürün olsun. Olsun efendim.. Bir noktadan itirazım var.
Sındırgı’nın Merkezi ve köyleri aynı kabile, soy soptan, akraba talükattan,
aşiretten, klandan, obadan değil ki.
Halı üreten köyleri anarken; tütün, patetes,, Orman ürünleri, kaolin
yatakları bulunan, kiraz, kavun, pirinç, ceviz, kestane, Antep ve çam
fıstığı, fındık, sebze, süpürge üreten köylerimizi nasıl ayırabiliriz? Tek
bir ürün motifine sıkıştırma hakkımız var mı?
“Hep birlikte”,birlikte. Taşıyla toprağıyla siyasi ve bireysel çıkar
hesaplarının ötesinde, Sındırgı’mızı düşünmek, gerekmez mi? Gelecek
kuşaklarımıza bırakabileceğimiz en büyük miras; kalkınmış, gelişmiş,
yaşanılası bir yöre merkezi.
Geçen yüz yıllarda; Osmanlı imparatorluğunun PİRİNÇLİK ALANI bu topraklar.
Yöremizin “Kurtuluş Savaşı”’mıza katkılarıyla, ismine yaraşır bir “Türkiye
Cumhuriyeti Kasabasıdır. Bu kimliği bizim onurumuzdur.
Genç nüfusu, öğrenmeye ve güzeli yaratmaya yatkın insanları her türlü saygı
ve övgüye layık ataların torunlarıdırlar. TRT2 Sındırgı Belgeselini
izleyince, ister istemez yeniden düşünmemiz gerektiği sonucuna vardım.
--
No virus found in this outgoing message.
Checked by AVG Free Edition.
Version: 7.1.409 / Virus Database: 268.14.5/533 - Release Date: 13.11.2006
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home