Cumartesi, Ekim 20, 2007

HEYBE



Heybe Anadolu insanımızın bir simgesidir. Anadolu Selçuklu Devletinde Uçbeyi atananlara, ve Beyliği onaylananlara hediye olarak;" Bir at, bir tuğ ve bir heybe" verildiğini, Anadolu Beyliklerini tanıtırken öğrencilerimize  böyle anlatırdık.

         Ancak; sonraki yıllarda, atın ne anlama, tuğun ne anlama , heybenin ne anlama geldiği üzerinde kafa yorduğumuzda derin anlamlar içerdiğini kavradım.

         AT; ulaşım aracı, çatışma anında hızla yer değiştirme, yeni konum alma ve yiğitin atsız, atsız yiğit olmayacağını öğrendik.

         TUĞ; Beyin, beyliğinin simgesi, gücün temsili anlamında olduğunu kavradım.

         HEYBE; beyin azığını, kazancını  saklama ve taşıma aracı olduğu düşüncesiyle yüklendik.

          Bu düşüncelerden yola çıkarak yaptığım araştırma ve incelemeler sonunda; aşıkların, hak arayanların , çalışmaya gidenlerin, bir kazanç peşinde olanların; omuzunda, atında ve mobiletlerinin sepetliğinde takılır hale geldiğini gördük.

         Bir başka anlatımla; Anadolu insanının çiftçiliğinde; tohum taşıma aracı olarak, tarlaya ve tapana giderken eşeğine astığı, sabanının okuna takarak tarlaya tohum taşındığı   günleri gördük. Teknolojik gelişmelerin sonucu heybelerin rengi, dokunuşu, biçiminin değiştiğine şahit olduk.

         Zaman içinde; HALI HEYBELER, KIL HEYBELERE, KIL HEYBELER, PAMUK HEYBELERE, PAMUK HEYBELER. NAYLON HEYBELERE dönüştü. Deri işlemelisi, yün işelemelisi, ve   yöresel desenlerle süslenerek;  GELİN HEYBELERİ gelinin bindiği ata ardılırdı. Ata ardılan heybe, at sahibine hediye verilirdi.

         Sındırgı'mızın dağ köylerinde bu geleneğin sürdürüldüğünü   görüyoruz. Çarşıda pazarda nerede bir eski ve yeni heybe görsem  eski düşüncelere dalarım.

Kendimi alamam, ve hey gidi hey diyerek kendi kendime yeni düşüncelere dalarım.

          Bu düşüncelerden yola çıktım. Konuk olarak   katkı vermeye çalıştığım bu köşede kendi heybeme ve okuyucularımızın heybelerine koyacakları düşüncelere yer vererek zamanı değerlendirmenin keyfini yaşamak; inancımca insani bir göreve haktır diye düşünüyorum.

          Sevgili Erkan'ımdan ricam bundan böyle HEYBE adıyla   görücüye ve okuyucuya çıkmak anlamlı olur diye düşünüyorum. Bu HEYBE ye herkesin bir koyacağı, bu HEYBE den alabilecekleri vardır.

         Bu yazımızda  heybe üzerinde söyleştik. Bu düşünceden olarak; Her yiğide bir at, bir tuğ ve bir HEYBE gerek.

         Bu güzel ülkemizde herkesin bir heybesi olsun, herkesin heybesi akıl, nizan, bolluk, bereket sağlık, sıhhat ve afiyetler dolsun.

          

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home