SU TASI
Bölgemizdeki köyleri gezerken dikkatimi çekenleri sizinle paylaşmaktan huzur duyuyorum. Köy gezgini değilim. Rast gele uğradığım ve çalıştığım köylerde insanı mutlu ve mes'ut eden bir durum vardır. Her çeşme başında bir SU TASI bulunur.
Kimi pınar ve çeşmelerde öyle farklılıklar gösterir ki; insanın dikkat etmemesi elde değil. Kiminde ağaçtan oyma, kiminde naylon, kiminde aliminyum. Kiminde ağır işleme saplı, Özenle döküm hayvan ve çiçek motiflerle süslenmiş,kalaylı bakır su tasları; zincirlenmiş veya iple kurnaya bağlanmış durumdadırlar.
Pınar ve çeşme ustalarımızın dikkatlerine hayran oluyorum. Olukların sağında ve solunda; su içene tam karşı gelecek biçimde tek ve ya iki tane su tası konacak kovuk yapmayı unutmazlar. Anadolu'da nereye gittim ise bu özelliği gördüm.
Şimdi bana söylenebilirsiniz. Hiç iş yok, eften püften ipe sapa gelmez varlıklarla kafasını yoruyor diyerek, bana acıya bilirsiniz. Hatta kulaklarım duymadığı için küfür etme hakkınızı bile kullanabilirsiniz.
Bir dörtlük yazayım.
Su tası su tası, içindedir ustası./ Bunun sırrını bilmiyorsan,/ Çık güneşe karsı, sırtını kaşı./ Al eline bir su tası,At başından telaşı.
Doktorum bana şöyle bir söz söyledi." SU BİR HAYAT. HAYAT BİR SUDUR." Bir anda şoke oldum.Anlamı ne kadar derinlik taşıyor diyerek. Sonraları Suyun anlam ve önemini öğrendikçe böyle bir gezegende yaşamanın bana verdiği mutluluğu bilemezsiniz.
Şimdi anlıyorum. Büyüklerimize bir bardak su verdikten sonra bizim için ettikleri o güzel dileğin,dünyamızı nasıl kutsadığını." SU GİBİ AZİZ OL." ÖMRÜN ARTSIN. BERHÜDAR OL. SU VERENLERİN BOL OLSUN" BU DİLEK VE TENNNİLER BİR İNSANIN DİĞERİNE SUNA BİLECEĞİ ÇOK ANLAMLI SÖZLER.
Bir halk türküsünün dizelerinden yola çıkalım ve özümüze öz, sözümüze söz katalım." Gele gele geldik bir karataşa, yazılanlar gelirmiş başa…" Böyle bir şey yaşam. Kendi yarattıklarımızı kendi ellerimizle yok etmenin adını KADER koyduk mu iş tamam. Karataşların üzerinde arpacık kumrusu gibi düşünüp kalırız.
Ağustos ayı ortasında; kuruyan su kaynaklarımız, mevsimlerin yer değiştirmesi, atmosferik olayların sonucu yaşadığımız coğrafyada yağış sitemini bozulması; Endüstiyel gazlarının atmosferde yarattığı SERA etkisi küremizin kendi içindeki dengelerini bozduğunu fark ettiğimizde iş işten geçmişti.
Sındırgı'mızn dağlarındaki gürül gürül akan pınarlarının su taslarının, gelecek yıllardaki ve bu günlerdeki halini göz önüme getirdikçe; tüm hayallerim yok oluyor.
Esin kaynaklarım; Çamalanı Köyü Akpınarı, Pürsünler SALAVAT, Işıklar Soğuksu, YusufÇamı ÇÖTLEN, Umurlar, taşköy, hisar alan, Gözören , Çayır Bayırlı Çamurlu, Süller, Yağbey Köy içi ve köydışı pınarları: Balya_ Kayalar, İvrindi Korucu, Büyük Yenice, Simav-yağıllar, Dursunbey, Susurluk, İzmir- Dikili, Çandarlı Kale Çeşmesi, Selçuk,kazdağları, Seydan dağları, Ankara Kalesi, Konya, Sille Yaylası, Akşehir Hıdırlık Çeşmesi….. Anadolu'muzun her köşe başında sebil olarak yaptırılan değerlerdir. Ve onlarcası….
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home