Pazar, Kasım 25, 2007

ÇINAR GAZELLERİ



--

 

          Nerede bir kuru yaprak görsem, geçen yılları anımsarım. İnsan ömrü, bitki yaprağına benzer. "İşte, böyle bir şey" diyor şair. Masallar onun için "Bir varmış bir yokmuş."biçinde başlar. Varken; varlığın değerini, yokken; yokluğun anlamını kavramakta güçlük çekenlere ne söyleyebiliriz? Allah selamet versin.

            14 Kasım Çarşamba  günü, Simav Çayı Vadisi'nde yol alıyorum. Çaygören Barajı'nın; son, su birikinti noktasından, akarsu kuzeyinden parelel giden yolun, güneye geçtiği, Binmut Köprü kavşağına dek,   vadiyi izledim.

            Ozanımızın seslendirdiği bir türküyü, içimden  çınarlara söyledim.

            "Döndüm daldan düşen kuru yaprağa, Seher yeli dağıt beni, kır beni. Götür yarin çıplak ayağına, sürbeni…" Diyerek mırıldandım.Çay boyunca, koca çınarlar yok olmuş gördüm.Vadiyi körpe çınarlar kaplamış. Çay yatağı, yer yer kontrol altına alınarak,  düzenli akış yatağı oluşturulma çalışmaları yapıldığı   fark  ediliyor.

            Baharda,vadinin yeşil gerdanlığı çınarlar. Sonbaharın, bu günlerinde sararmaya yüz tutmuş. Doğanın güzelliğine, yeni güzellik katmış.

İnsan değil miyiz? Adam sende, Çınar değil mi? Diyerek,  bıyık büker geçeriz. İşin aslı bu mudur, düşünmeyiz?

            Sındırgı'mızın Balıkesir Caddesi'ne çınar diken Rahmetli Belediye Başkanın   ileri görüşlülüğü,  hayran olduğum bir durumdur. 1930'lu yılardan bu günleri görebilen düşüncelerin ve eylemlerin,  önünde eğilmemek saygısızlık olur.

            Nerede bir ulu çınar görsem, yeni duygular kaplar içimi. Halden hale geçerim." Hey gidi koca çınar sen nice olaylara tanıklı ettin, gölgende kimler   gölgelendi, kimler efelendi, nice koyunlar, keçiler eyreklendi. Hepside  çöpünü bırakıp gittiler. Sen ne yaptın? Her Sonbaharda, gazel olmuş yapraklarınla o canlılaraın, kusurunu örttün. Gelecek yılda daha   gür yapraklarla çevrene, canlılık ve hayat verdin.

            Heybetine bakarak, sana türküler yakıldı. Yinede fırsatçıların, baltaların saldırılarından kendini koruyamadın. Kovukların da; yılanlar, aslanlar, çıyanlar, sincaplar, arılar, ayılar ve kurtlar korundu ve sana sığındılar. Ama yine de yaranamadın. Bağrında ateşler yakıldı. Çobanlara kulübe, bebeklere, çocuklara sancak oldun. "Karşıda koca çınar,/ Hep kuşlar ona konar, sevdim de alamadım, / Yüreğim ona yanar. "Diyen aşıklar, senin   gölgende hallendiler.

            Nerede  bir çınar yaprağı gazeli görsem; Çınar yaprağına   kuru  gazel diyerek bakamıyorum.  Çağdaşlığın ve çağdaş düşüncenin sembolü olarak görüyorum.  yeni medeniyetlerin kuruluşu ve çevresinde bir yaşam olduğu, insanların barındığı,korunduğunu hayal ederim.İsveç Norveç ve Fillandiye Çınar ağaçlarına çok önem verdiği okudum.Çınar yaprağını bayrağına sembol yapan tek ülke KANADA'dır.

            Sındırgı _Simav Çay boyu çınar gazellerinin  rüzgardan uçuşması bana bu duyguları yüklüyor.  Bilmem sizlere neler? Benim Koca Çınarım ANADOLUM  

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home