Cuma, Şubat 08, 2008

TEK, TEK, TEK

TEK, TEK, TEK

Güncel tanımlamalardan yola koyulalım. Duygu ve düşüncelerimizi tek tek, ortaya  çıkaralım. Yaşlılarımızın, güzel bir tavrı vardır. Saygı duymamak elde değil. HIZLI KONUŞAN VE LAFI AĞZINDA GEVELEYENE; "- Şunu tek, tek, yavaş yavaş, açık açık anlat" diyerek uyarıda bulunurlar. Bu sözlerin anlamını bilenler, sakin sakin; duygu ve düşüncelerini açık, açık ortaya koyarlar.

Görüş ve düşüncelerimizi  sergileme olanağını bulduğumuz; bu köselerimizde, KARANLIK DÜŞÜNCELERİN içine saplanmadan, kimliğini taşıdığımız ülkemizin, kimliğine ihanet etmeden, yaşamaya özen göstermek gibi bir sorumluluğumuz olduğuna inanıyorum.  

Çok kimliklilerle işimiz olamaz. Kimliğimizin kuruluş felsefesinde, yolunda yürümek, dik duruşunu sergilemenin gayreti ve uğraşını vermenin onuruyla mutluyum. Alt kimlik, üst kimlik yaratmak isteyenlerle, aynı düşüncede olmam beklenemez. Çükü; 30 yıllık eğitimcilik yaşamımda ve aldığım öğretmenlik eğitiminde, Mustafa Kemal Atatürk'ün yaratmaya çalıştığı kimlik, TÜRKİYE CUMHURİYETİN'inin onurlu ve şerefli kimliğidir. Bu temel özellik,  TÜRKİYE Cumhuriyeti Anayasası'nın üçüncü maddesiyle değiştirilemeyecek hüküm olarak belirlenmiştir.

        Şimdi bu Anayasa maddesini birlikte sesli okuyalım;

        "MADDE 3.- Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir.

        Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır.

        Milli marşı" İstiklal Marşı'dır

            Başkenti Ankara'dır."

         Şimdi bu maddeyi yeniden, sesli okuyalım; içeriğinde gizli saklı olan bir hüküm var mı? Bize göre yok. Ama göbek bağı dışarıda olan ve onların paraları, besinleriyle , düşüncesiyle beslenenlere göre bu madde olmamalı. Neden? Çünkü Türkiye Ankara'dan yönetilemeyecek kadar büyük .  KÜÇÜK KÜÇÜK  BÖLELİM, yönetmesi , yutması kolay olur diyenlere ne demeli? Bu düşüncelere uşaklık yapanlara  bir sözünüz var mı?   Yok diyorsanız, benim var.

            Yukarıda  yazdığımız Anayasa maddeniz; oraya sentetik mürekkeple değil, Türkiye'yi yaratarak bize emanet edenlerin kanlarıyla, canlarıyla yazıldığını unutmamaları hatırlatılır. Bu hatırlatılanlar nelerdir? Diyerek anlamamzlık yaparsanız tekrar açıklayalım.

            TEK TÜRKİYE, TEK ÜLKE, TEK ULUS, TEK BÖLÜNMEZ BÜTÜN, TEK DİL TÜRKÇE, TEK BAYRAK, TEK BAĞIMSIZLIK MARŞI; TEK BAŞKENT "tir.

            Tek, tek açıkladıklarımın, yazdıklarımın aşığı olmak ayıplanacak, kınanacak  bir tarafını göremiyorum. Tek olanlarla onurlanıyorum, övünüyorum.  Bu duygularını Mehmet Akif Ersoy açıkça Bağımsızlık marşımızda dile getiriyor. Ve Türk Milletine öyle sesleniyor;

            "……………

            Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın,

Siper et gövdeni,dursun bu hayasız  akın.

Doğacaktır sana va'dettiği günler Hak'kın.

            Kimbilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

                                                                              ……….."

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home