Perşembe, Ekim 08, 2009

DUA TEPE'NİN

Karayolu ve demir yoluyla  batıdan Ankara’ gidenler fark ederlerse görürler. Polatlı’ya ulaşılan boğazın iki yanındaki tepelere bir baksınlar. Sağ yandaki tepenin üzerinde nöbetçi asker DUR anlamında elini kaldırmış. Sol yandaki tepe bu tepeye göre çok yüksek.  23 AĞUSTOS-13EYLÜL 1921 Sakarya Zaferiyle İşgalcilerin elinden kurtarılan tepe. Kurtuluş savaşına  Düşmana karşı tutunabildiğimiz, Düşmanlara DUR!..diyebildiğimiz yer. Anadolu medeniyetlerinden GORDİON’ yaşam alanı.

Bu gün arabayla zor tırmandığımız tepeye, 1921 yılında yaya olaraK nasıl çıktılar? Düşünüyorum. Tüylerim ürperiyor. Dua Tepe’yi savunan ve Anıtta isimleri tek tek yazılan kahramanlarımıza sonsuz duacıyım.

O günlerden bu günlere geldiğimizde; Duaların anlamı değişti. Dua Tepe’ye savunan kahramanlarımızın duaları; vatanımızın işgalden kurtarılması, Anadolu insanımızın  baskı ve zulümlerden kurtulması içindi. Yeni Türkiye Devleti’nin yaşaması içindi. Bunun için canlarını kanlarını bu vatana seve seve feda ettiler.

Bu gün ki duacılar; O acı ve yokluk günlerinin kurtuluş ve kuruluş günlerinin acılarını unuttular. Kutsal ibadet alanlarımızı da kullanarak beddua ettiklerini okuyor ve izliyoruz. Onların ki dua değil, bedduadır. O gün beddua ettikleri makamları, bu gün işgal etmiş durumdadırlar.

Vatandaş… Mekke’de konuşmuş, yalanım varsa basınındır, ortada gezen video bantlarınındır.

Okuyunuz, izleyiniz efendim!..

Sanki  Türkiye’de inançlarımız baskı altında. Herkes istediği gibi din sömürüsünü, kutsal ibadetini yapıyor. Dukunan var mı? Yok. Bütün İnanç sistemlerinin ibadethaneleri herkese açık. İsteyen istediği

yerde ibadet eder.

            ŞİMDİ DİKKAT EDİNİZ!..

“Yeniden İslam nizamının devlet nizamına hâkim olmasını, laik sistemin bir an evvel defolup gitmesi için canı gönülden dua etmenizi, bu duanın da kabulünü Cenabı Hak’tan temenni ediyorum... Gelin dağa taşa ’Ne mutlu Türküm’ diye yazacağınıza, ‘Ne mutlu Müslümanım’ diye yazalım.” .(BASINDAN) Diye konuşmuş bu günkü sevgili bir bakanımız.

İki dua arasındaki farkı yorumlamak sizlere haksızlık olur kanımca. Durum böyle olunca, insanın dinden çıkası geliyor. Bilirim ki; Kutsal dinimiz vatan savunmasını ibadetlerin en üstünü saymıştır. Bu uğurda canlarını verenlere İlahi mertebelerin en yücesi ŞEHİTLİĞİ layık görmüştür. Sakat kalanlara GAZİLİK sanıyla onurlandırılmışlardır.

Dua Tepe’nin Doğusu ve batısındaki sonsuz ovalara bakınca bu tespitlerimi yazmamak kendime ve atalarıma ihanet olurdu. Beni dualarım ülkeme hizmet etmiş tüm güzel insanlar içindir. Güzel ülkemin güzel insanlarının dualarıyla bu ülke ayakta durabilmektedir.

Kendi içimizdeki hayınlıklara, ihanetlere DUR!... diyebiliyor musunuz? Sizi kutlarım. Kendiniz için en güzel duayı hak ettiniz.

 

           

 

 


0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home