Perşembe, Ekim 08, 2009

KURTULUŞ- ÖZGÜRLÜK-

Dur yolcu! bilmeden gelip bastığın
Bu toprak, bir devrin battığı yerdir.
Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın
Bir vatan kalbinin attığı yerdir.

Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda
Gördüğün bu tümsek, Anadolu'nda
İstiklal uğrunda, namus yolunda
Can veren Mehmet'in yattığı yerdir.

Bu tümsek, koparken büyük zelzele,
Son vatan parçası geçerken ele,
Mehmed'in düşmanı boğduğu sele
Mübarek kanının akıttığı yerdir.

Düşün ki, haşr olan kan, kemik eti
Yaptığı bu tümsek, amansız çetin
Bir harbin sonunda bütün milletin
Hürriyet zevkini tattığı yerdir
.

Sayın  Necmettin Halil Onan bu şiiri yazarken; Gelibolu sırtlarından seslenir. Çanakkale Boğazına yanaşan ve bu toprakları ziyaret edenlere.

Ne olmuşta ; yazarımız  bu duygularını dile getirmiş. Hiç mi işi yoktu. İnsanları  düşünceye dav et edip, yolcunun yolundan alıkonması ayıp değil mi?

            İçinde debreşen kutsal duygular, O’nun uykularını kaçırır ki bu dizelere sarılır. Bu şiiri kaynak kabul eyleyip, kaynağın berrak sularından nasibimizi alalım.

Eski dilde serbestlik; insanın doğumundan ölüme, duygu, düşünce, akıl evreninde  doğal, yasal sınırsızlık, kişilerin birbirlerine  bağımlı olmamaları  olarak anlamlandırabiliriz. Kimi filozoflar;  birkaç  yüzyılık  kavram olarak  tanıtmaktadırlar. İnsanın aklının estiğini yapabilmesi. Zorlamalar olmadan yaşama, aynı anda her yöne egemen olma, projeksiyon, bakış, görüş,  düşünüş, yaratış, söyleyiş….

        1789 Fransız Devriminin  gerekçeler; özgürlük,eşitlik ve adalettir.

        Özgürlük, eşitlik, adalet istekleriyle ; insanlarda  görüş davranış değişmeleri görülür .Bu kavravramlar araç olarak kullanılarak,  kurulu düzenler, krallıklar, imparotorluklar, büyük devletler  parçalanarak ulus, millet  esaslı  yönetimler, birlikler, devletcikler kuruldu.

  Filozofik tanımlar ; bilimsel  yaklaşım olarak gerçekleri yansıtırlar. Bilimsel olanla, geleneksel olan  aynı olacak diye bir kural yoktur .

        Özgürlük, anlam gereksinim olarak ; insani,ahlaki, hukuki bir haktır . Her hakkın doğuşu ve batışı vardır . Özgürlük, yalnız başına hiç birşey ifade etmez , içi boş olur, özgürlük ; ekonomi, kültürel, hukuksal, sanatsal  ve ahlaki toplumsal  değerlerle  içi doldurulmadıkça  kendi kendini yok eder .

         Dilediğimiz gibi yaşama, otomobil kullanma, yemek, içmek, uçmak özgürlüğümüz var . Bu özgürlüklerin kullanımının doğması, kullanılması ve son bulması, insanlarımızın özgürlükten ne anladığı, ne anlama geldiğiyle özdeştir

        Borçlanma ; her insanın özgürlük alanına girer , herkes  dilediği yere dilediği kadar borçlanır, tartışılmaz .Konumuz, borçlanma  özgürlüğünün doğuşu ve son bulması(batışıdır).

  Bankalarımızın, borçlanma (kredi kullanma ) özgürlüğümüz için  bizlere olanaklarınca ,  karşılıklılık ilkesi çerçevesinde yardımcı olmakalar .Ancak ; Özgürlüğümüz var diyerek  karşılıklı verilen  güvenceler yerine  getirilmediğinde sonuç ; aile facialarına, intaharlara  yol açtığını basından izliyor, gözlüyoruz. ‘Millet kredili  alışverişe yüklendi ‘ ,  ‘Kredilerini ödeyemeyen,  kendini kopruden  attı’ gibi manşetlerle karşılaşıyoruz.

        Kendi yarattıgımız, kullandığımız, özgürlüklerimiz, bu durumda bizi boğar duruma gelmektedir . Otomobil kullanma özgürlüğümüz ;yüksek hız, kural tanımama, dikkatsizlik sonucu , 112 Ambulansında ve tekerlekli sandalye ve tabutta bitmiş olmaz mı ?

        Yönümüzü, yüzümüzü çevirdiğimiz  ‘Çağdaş Uygarlık’ cephesinde  hayal ettiğimiz özgürlükler  zincirinin ‘Anayasamızda yasalarımızda  yer alması büyük bir anlam taşır . “Demokratik, laik , insan haklarına dayalı, sosyal bir hukuk devleti”  olan ‘ Türkiye Cumhuriyetimizin ‘  Tüm kurum ve kurallarıyla  birlikte yaşatılması,esastır.          Özgürlüklerde  sorumluluk, eşitlikde denklik, Adalette Evrensellik; Barışın,  huzurun,  aydınlık geleceğin güvencesidir.

          

 


0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home