TAKILDIM, GİDİYORUM
Takıntılarımızla sürükleniriz zaman vadisinde. Irmaklar taşır yürek kalkıntılarımızı ummana. Vadinin yamaçlarında esen esintilerdir başımızdan alıp götürür aşkı sevdayı. Çakıl taşları gibiyiz hepimiz. Koptuğumuz kaya parçalarından uzak düşeriz, sürüklenmelerle özümüzden. Yürek çarpıntılarımız dinginleşir zamanla şarlaklardan uçarken.
Farkında olmayız,acı, tatlı,sıkıntı, öfke ve daralmışlıklarımızın bizden kopardığından. Hayaller süsler gecelerimizi, gerçekler doldurur güneşli, bulutlu yağmur ve boranlı günlerimizi. Bir sevda almıştır yüreğimizi göğsümüzden. Farkında olmamışızdır, takılıp gittiğimiz hüsnü kuruntularımızın, bizi köle ettiğinden.
Gel zaman, git zaman; burnumuz çarpıca kapı mandalına, uyanırız derin gaflet ve dalaletlerimizden. Ders almayız, yaşanmışlıklarımızdan. Kanat takarız, düşlerimize, sözlerimize. Bağlarız, kendi kendimizi, takıntılarımızın zincirleriyle.
Benim şapka takıntım var. Şapkamı giymesem, kendimi çıplak hissediyorum. Kıravat takıntım var. Kravat boynumda iken, boğuluyorum. Araba takıntım var, 1969 model Anadol benim kariyerime uymuyor. Ayaküstü fes foot takıntım var. Neden ünlü lokantalarda yiyemiyorum?
Siz beni kafaya takmayınız. Ben aşağılık rezilin biriyim. Ne dostlarımızın, ne sevdiklerimin, ne bana sunulan maddi ve manevi değerlerin anlam ve önemini biliyorum? Benim yazdıklarım bir şarkının kırık bir güftesinin anlamsız nağmeleridir. Siz, siz olun kendinizin kadrini ve kıymetini bilin.
Sevdalarınız, aşklarınız, özlemleriniz, hayalleriniz, ve tüm gerçekleriniz sizinle olsun. İnsan insanın tahtını yapar. Ancak bahtını yapamaz. Tahtınızda, bahtınızda kendi eseriniz olsun. Kendinize, insanca yaşamanın hakkını vermeye çalışınız.
Yalan olanlar yönetir hayallerimizi. Yalan olanlar doldurur kasalarımızı. Yalan olanlar sarar tüm bedenimizi. Kendimizin de bir yalan olduğuna takıldığımızda, zindan etmeyelim dünyayı kendimize.
Şair Cemal Süreyya’dan;
“ HAYAT ÇOK KISA…
KUŞLAR UÇAR…”
Tüm şiir, bu kadar. Siz ne anlarsanız anlayınız.
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home